Kemoterapi Sonrası Oluşabilecek Yan Etkiler Nelerdir?

kemoterapi sonrası

Özge Kaya – Eski Yoğun Bakım Hemşiresi (Hasta Yakını Bakışıyla)

Kanser; vücutta, hücrelerin anormal, kontrolsüz çoğalması ve yayılması ile karakterize olan hastalıklar grubunu tanımlamaktadır.

Kemoterapi, tümörün hücresel fonksiyonlarını ve çoğalmasını engellemek için yapılan bir uygulamadır.

Kemoterapi ilaçları, istenmeyen kötü huylu hücreleri yok ederken vücudun normal hücrelerini de etkilemektedir.

Amaç, sağlıklı hücreler üzerinde minimal etki ile mümkün olduğunca çok sayıda tümör hücresini yok etmektir. Kemoterapiye bağlı yan etkiler alınan ilaçlara ve kişisel duyarlılığa göre değişmektedir.

Yazımız, kanser tedavi yöntemlerinden kemoterapinin oluşturabileceği yan etkilere karşı uygulanacak bakım önerilerini içermektedir.

‘’Öncelikli olarak; oluşabilecek yan etkiler için hasta ve yakınlarının  bilgi sahibi olması gerekmektedir ‘’

Saç dökülmesi (Alopecia) :

Kemoterapi ilaçların yan etkisiyle ve başa uygulanan radyasyon dozuna bağlı olarak ortaya çıkar. Aynı zamanda kaş, kirpik, koltuk altı, bacak bölgedeki tüyler de dökülebilir.

  • Tedavi sürecinde saç kaybı olacaktır, tedaviden sonra yeniden çıkacaktır.
  • Yeni çıkan saçların yapı ve renk yönünden farklı olabilmektedir. (kemoterapi bittikten 4-6 hafta sonra tekrar çıkmaya başlamaktadır.)
  • Kalan saçlar için sık şampuan uygulamamak ve yumuşak fırça kullanılmalıdır.
  • Kafa derisi şapkalarla güneş, sıcak ve soğuktan korunmalıdır.
  • Saç boyası ve saç spreyi kullanılmamalıdır.
  • Aile üyeleri beklenen fiziksel değişiklikleri, kişinin nasıl kabulleneceği konusunda manevi destekte bulunmalıdır. (şapka, bone, peruk ya da eşarp kullanımı vb. )

Ciltte oluşabilecek etkiler

Kemoterapi etkisi ile oluşabilecek enfeksiyon ve  deri hassasiyeti yönünden dikkat edilmesi gerekenler:

  • Nemli ve kirli deride, deri bütünlüğü bozulması ve enfeksiyon riski fazla olduğundan temiz ve kuru tutulmalıdır.
  • Deri hassas olduğundan tedavi alanını ovuşturmamalı ve kaşınmamalıdır.
  • Cilt bütünlüğü bozulmaması için ılık su ve parfümsüz-yumuşak sabunla hafifçe yıkamak, yumuşak bir havlu ile kurulayıp havalandırılmalıdır.
  • Tahrişi arttırdığı gibi radyasyon ışınlarının dağılmasına da neden olacağından talk pudrası, losyon ve deodorant kullanmamalıdır.
  • Kadın hastalar manikür yaptırmamalıdır.
  • Bölgede kızarıklık ve ağrı var  ise jiletle tıraş olmamak ; jilet yerine traş makinesi kullanılmalıdır.
  • Tahrişi önlemek için teri emici, yumuşak ve bol giysiler giyilmelidir. (Pamuklu giysiler tercih edilmeli)
  • Cildi tahriş edebilecek herhangi bir losyon vb. madde uygulanmamalıdır.

Yorgunluk

Kemoterapi alan kişilerde; tedaviden sonraki 48-72 saatte;

Hâlsizlik, bitkinlik, ağırlık hissi, çabuk yorulma, yavaşlama, enerji azlığı ya da yokluğu, uyuşukluk gibi belirtiler görülebilir.

  • Bu dönemde kişinin durumuna göre dinleme süreleri belirlenmeli uyku ve dinlenmesi için gerekli ortam sağlanmalıdır.
  • Psikolojik açıdan kişiye yorucu olmayan aktivite belirlemesi yapılmalıdır. (müzik dinleme, film izleme gibi)
  • Mümkün oldukça Düzenli beslenmeli ve yeterli sıvı alınmalıdır.

Kan değerlerinde oluşabilecek yan etkiler

Anemi (kansızlık)

Kırmızı kan hücrelerinin sayısı ve bu hücrelerin içerdiği hemoglobin değerinin normalin altına düşmesi olarak tanımlanmaktadır.

Kemoterapi aldıktan yada kemoterapi aldıktan belli bir süre sonrası anemi gelişebilmektedir.

  • Kişide yorgunluk, çabuk yorulma, nefes darlığı, baş dönmesi, baş ağrısı, taşikardi(kalp atım hızında artış ) , hipotansiyon(tansiyon düşüklüğü) belirtileri olup olmadığı gözlenmelidir.
  • Halsizlik ve taşipne (hızlı solunum) gözlenmelidir.
  • Aniden kalkmada baş dönmesi var ise yatarken, kalkarken yavaş hareket etmesi yönünde bilgilendirme yapılmalıdır.
  • Kan değerleri belirli aralıklarla kontrol ettirilmelidir.

Nötropeni

Kan değerlerinden Nötrofil adı verilen ve vücudumuzu mikroplara karşı savunan hücrelerinin sayısının düşük olmasıdır. Nötropeni vücutta enfeksiyon gelişme riskine yol açar.

  • Enfeksiyon belirtileri; ateş 38 derece ya da üstünde olan vücut ısısı, titreme, idrar yaparken yanma; deride kızarıklık, sıcaklık, şişlik, ağrı, iltihap, öksürük veya boğaz ağrısı takip edilmelidir. Düzenli aralarla hastanın ateşi ölçülmeli enfeksiyon açısından gözlenmelidir.
  • Hasta ve ailesi olası enfeksiyon kaynaklarına dikkat edilmelidir. Tüm durgun su kaynakları (hava nemlendiricileri, sürahiler vb.), spreyler, tozlar, köpek, kedi, kuş ve diğer hayvanlar, odada vazo çiçeği bulundurulmamalı.
  • Eller sık sık yıkanmalı; günlük deri temizliği, düzenli ağız bakımına önem verilmelidir. *Tırnaklar düz ve kısa kesilmeli, manikür ve pedikür yaptırılmamalıdır.
  • Deri travmalardan korunmalı ve kuruyan cilt bölgelerine, yumuşatıcı kremler sürülmelidir. Beslenmeye dikkat edilmelidir.
  • Hasta, kalabalık ortamlardan uzak tutulmalı ve oda sık sık havalandırılmalıdır.

Trombositopeni

Trombosit değerlerinin normalin altına düşmesidir. Trombositopeni düşüklüğünde ile kanama eğilimi artmaktadır.

Bu nedenle;

  • Hasta, kanama belirtileri yönünden gözlenmelidir.
  • Diş eti kanamaları, peteşi (deride iğne ucu büyüklüğünde noktacıklar), purpura (iğne ucundan daha büyük noktalar) ,morluk, vücut açıklıklarından belirgin kanamalar (ağız, genital bölgede, burun), damara girilen ve kesi yerlerinden olan kanamaların uzun sürmesi kanama belirtilerini gösteren önemli bulgulardır.
peteşi
  • Hasta olası düşme çarpma gibi travmalardan korunmalıdır.
  • Tıraş için jilet yerine elektrikli tıraş makinası kullanılmalıdır.
  • Ağız bakımında yumuşak diş fırçası kullanılmalıdır.
  • Burun temizliği yapılırken zorlayıcı olunmamalıdır.
  • Tırnaklar düz ve kısa kesilmeli, manikür ve pedikür yaptırılmamalıdır.
  • Kan sulandırıcı ilaç kullanılmamalıdır.
  • Kabızlık önlenmelidir.
  • Diş eti, burun, idrar, dışkı kanaması gibi normal olmayan kanamaları yakından takip edilmelidir.
  • Deri de morluk ya da resimdeki gibi kırmızı noktaların olup olmadığı kontrol edilmelidir.

Bulantı-kusma

Kemoterapi sırasında ya da sonrasında ortaya çıkan bulantı ve kusma, sindirim sistem ve beyin kaynaklıdır.

Kemoterapi ilaçlarının bir kısmı  beyindeki kusma merkezini uyararak bulantı-kusmaya neden olabilmektedir.

  • Sık ağız bakımı yapılmalıdır.
  • Bulantı ve kusma sırasında ağızdan nefes almaya yönlendirmelidir.
  • Giysileri rahat olmalıdır.
  • Öğünlerin azar azar sık sık alınmasını ve iyice çiğnenmesini önerilmelidir.
  • Öğünlerde sıvı alımından kaçınılmalıdır.
  • Tatlı, kızartma, baharatlı, yağlı gıdalardan kaçınılmalıdır. Yiyeceklerin özellikle kuru gıdalardan seçilmelidir.
  • Kişinin sevdiği gıdalarla; az az sık sık beslenmesi sağlanmalıdır.
  • Yemekten sonra dinlenmeli ve yavaş aktiviteler yapılmalıdır.
  • Kusmanın sıklığı yoğunluğu; oluşacak sıvı kaybı yönünden gözlenmelidir .
  • Bulantı hissi oluşturacak kötü koku ve görüntülerden, Kişinin midesini bulandırıcı kokulardan uzak tutulmalıdır.
  • Bulantı anında fazla sıvı alımından kaçınılmalı, kuru gıdalar (kraker, tuzlu leblebi gibi) alınmalıdır.
  • Bulantı için verilen ilaçlar öğünler yarım saat öncesinde alınmalıdır.

İştahsızlık

Yiyeceklerin sindirimi, besin alımı yetersizliği, kullanılan ilaçlar ve aktivite azlığı, bulantı, kusma, stomatit (ağız içi yara), depresyon ve bazı ilaçlar nedeniyle görülebilmektedir. Yemek yemede isteksizlik ve sonuçta kilo kaybı söz konusudur.

  • Hasta protein ve kalsiyumdan zengin beslenmelidir.
  • Ağız bakımına özen gösterilmeli, gerekirse her beslenmeden önce ağız bakımı verilmelidir.
  • Ortamda hoş olmayan ya da hastanın hoşlanmadığı kokular engellenmelidir.
  • Hastanın az ve sık yemek yemesi sağlanmalıdır.
  • Açlık hissettiği anda yemek yemeye cesaretlendirilmelidir.
  • İştahsızlık nedeni ile kilo kaybı olacağı için bir diyetisyene danışılabilinir.
  • Yemekler iştah artırıcı görüntüde sunulmalı, hastanın sevdiği yiyeceklere yer verilmelidir.
  • Rahat, sakin, hafif müzikli bir ortam sağlanması gibi uygulamalar yapılabilinir.

Diyare(ishal)

Kemoterapi ilaçları bağırsak hareketliliğini etkilemesiyle ishal meydana gelebilir.

  • Baharatlı, çiğ sebze, kızarmış gıdalar, ağır hamur işleri, gazlı içecekler, alkol, çikolata, baharatlı ve acılı yemekler, kafein içeren besin ve içecekler, turşu gibi sindirim sistemini tahriş edecek besinler tüketilmemelidir..
  • Beslenmede, yüksek kalorili ve, potasyum kaybı olacağından sakıncası yoksa muz, portakal, haşlanmış patates vermek, yumurta, peynir, pirinç lapası tüketilmelidir.
  • Hastanın günlük aldığı sıvı miktarı ve ishal sayısı takibi yapılarak doktoruna bilgilendirmede bulunmalıdır, kaybedilen sıvı yerine konulmalıdır .
  • Gereklilik halinde doktorunuz tarafından ishali önleyici ilaç başlanabilmektedir. Sıvı kaybı artması halinde  doktorun talebi ile serum uygulaması yapılabilmektedir.
  • Genital bölge  tahriş travma ve kanama yönünden izlenmeli. Bölge ılık suyla temizlenip kurulanmalıdır. Bölgenin uzun süre nemli kalmasından kaçınılmalıdır.
  • Hasta az ve sık beslenmeli, aşırı sıcak ve soğuk besinlerden kaçınmalı, hasta için lifli yiyecekler kısıtlanmalıdır.
  • Fazla sıcak ve soğuk olmayan az şekerli yiyecekleri az ve sık olarak almasını sağlanmalıdır.

Kabızlık

Hareketsizlik, yeme alışkanlığında değişiklikler ,sıvı kaybı ;bulantı için kullanılan ilaçların yan etkisi nedenlerle ortaya çıkabilir.

  • Hastanın lifli gıdalar almasını sağlamalıdır (kepeği ve özü ayrılmamış tahıl ürünleri, taze sebze ve meyveler, kuru baklagiller vb.).
  • Sakıncası yoksa sıvı alımını arttırmak. Hastanın bol ılık su içmesi sağlanarak bağırsak hareketleri artırılabilir .
  • Hastanın aktivite düzeyi arttırılmalıdır. Düzenli günlük yürüyüş yapması için hasta teşvik edilmelidir.
  • Hasta her gün aynı saatte tuvalette oturtularak günlük dışkılama alışkanlığı kazandırılmaya çalışılmalıdır. 

Stomatit(ağız içi yara)

stomatit ağız içi yara

Ağızda meydana gelen iltihaplanmalara verilen addır.

Kemoterapi, bulantı kusma, ağız içi hijyen yetersizliği, nötropeni, trombositopeni ve sıvı kaybı nedeniyle gelişebilir. (ödem, ağız kuruluğu, dudaklarda yanma duygusu, travma, dilde ödem ya da enfeksiyon, beyaz düzensiz lekeler)

  • Ağıziçi  her gün kırmızılık, beyazlık, sarılık yönünden kontrol edilmelidir.
  • Öğünlerden önce ve sonra ağız bakımını yapılmalıdır.
  • Sıcak yiyeceklerden kaçınarak, yumuşak, protein ve vitamin yönünden zengin yiyecekler tüketilmelidir. (çorba, muz, puding, yoğurt, haşlanmış patat, sütlaç, vb.).
  • Beslenmede tahrişe neden olabilecek asitli, tuzlu, baharatlı besinlerden kaçınılmalıdır.
  • Alkol ve sigara kullanılmamalıdır.
  • Dudaklar kuru ise nemlendirmek. (vazelin vb )
  • Diş protezi varsa temizliğine dikkat edilmelidir. Diş protezleri rahatsız ediyorsa takılmamalıdır.
  • Yumuşak diş fırçası kullanılmalıdır.

Özge Kaya – Eski Yoğun Bakım Hemşiresi (Hasta Yakını Bakışıyla)